Güneş gökyüzünde parlıyor. Hiç faydası yok hava yine de çok soğuk. Hafta içi yeni bir soğuk hava dalgası gelecek diye kara haberler dolaşıyor. Biz de bu günün açık havasını fırsat bilip 10 Şubat’ta Antrepo 3’te başlayan Van Gogh Alive sergisine gittik. Kapıda kuyruk bahçeye kadar uzanıyordu. Öğrenci için indirimli bilet 8 TL tam bilet 15 TL’ydi.
Girişte Van Gogh’un eserlerinden
örnekler ve açıklayıcı bilgiler içeren panolar vardı. Sergi salonuna karanlık bir
koridordan geçerek girdik. İçeri girdiğimizde Van Gogh’un eserleri adeta dört
bir yanımızı sardı. Resimler çok büyüktü. Duvarlar, kolonlar ve zemin
üzerindeki dev ekranlara müzik eşliğinde farklı resimler yansıyor. Resimlerdeki
tüm canlı renkler ve ayrıntılar göz kamaştırıyordu. Ayrıca resimlerin dev
boyuttaki dijital görüntüleri üzerinde, hareketlendirme efektleri de uygulanmıştı.
Renk cümbüşü içinde nereye bakacağımızı şaşırdık. Sanki resim sergisinden
ziyade dev ekranlarda bir video şöleni izledik. :)
Çıkışta bir fotoğraf köşesi vardı. İsteyenlerin blue box yöntemiyle fotoğraflarını çekip, Van Gogh’un resimlerinden birine fotomontajla ekliyorlardı. 1 fotoğraf 15 TL, 2 fotoğraf 20 TL’ydi. Hediyelik eşya bölümünde de oldukça çeşitli ürünler vardı. Bende hatıra olsun diye ‘cafe terrace at night’ eserinin magnetini aldım. :)
Van Gogh sergisinden sonra 26 Şubat’ta bitecek olan MSGSÜ
Tophane-i Amire’deki Salvador Dali’nin de sergisini görmeye gittik. Sergi 1.5
aydır devam etmesine rağmen gişe kuyruğu almış başını gidiyordu. İçerisi de oldukça
kalabalıktı.
İlk önce serginin, Sürrealizmin İzleri bölümündeki
eserleri rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde keyifle incelemeye koyulduk.
Bu bölümde, Dali’nin 9 adet eseri yer alıyor. “Ben sürrealizmin ta
kendisiyim” diyen Dali’nin bu eserlerinde hayalle gerçek birbirine geçiyor.
Dali eserlerinde koltuk değnekleri, kelebek ve saat sembollerini sıkça
kullanıyor.
Çıkışta bir fotoğraf köşesi vardı. İsteyenlerin blue box yöntemiyle fotoğraflarını çekip, Van Gogh’un resimlerinden birine fotomontajla ekliyorlardı. 1 fotoğraf 15 TL, 2 fotoğraf 20 TL’ydi. Hediyelik eşya bölümünde de oldukça çeşitli ürünler vardı. Bende hatıra olsun diye ‘cafe terrace at night’ eserinin magnetini aldım. :)
Sergi “İlahi
Komedya”, “Sürrealizm İzleri”, “Gala ile Akşam Yemeği” adlı 3 ayrı başlıktaki 121
eserden oluşuyor.
1950’li yılların başlarında dönemin İtalyan
hükümeti, Dante’nin 700’üncü doğum günü şerefine Dali’den İlahi Komedya’yı
resimlemesini istiyor. Serginin, İlahi Komedya bölümünde sanatçının bu konuyla
ilgili ortaya koyduğu eserler sergileniyor. İlahi komedya’da Dante’nin
Cehennem, Araf ve Cennet’e yaptığı yolculuklar anlatılmaktadır. Dali de bu eser
için 100 adet suluboya çalışmadan oluşan bir seri oluşturmuştur. Bu resim
serisi Dali’nin kariyerindeki en dikkate değer eserler olarak görülmektedir.
Serginin bir diğer bölümü olan “Gala ile Akşam
Yemeği” ise 12 adet eserden oluşuyor. Çocukluğundan beri aşçı olmayı hedefleyen
Dali, yaptığı bu resimlerde gösterişli yemek tabakları ile insanların haz ve
tutkularını anlatıyor.
Biri bitmekte olan diğeri de yeni başlayan bu iki
sergiyi de görmenizi tavsiye ederim. Keyifle gezeceğinizi düşünüyorum. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder